Kurtuluş savaşı'nda doğu ve güney cepheleri nasıl şekillendi?
Milli Mücadele döneminin iki kritik cephesi olan Doğu ve Güney cepheleri, farklı dinamiklerle şekillenmiş özgün direniş hatlarıdır. Ermeni çetelerine karşı düzenli ordunun zafer kazandığı Doğu Cephesi ile Fransız işgaline karşı Kuvayımilliye ruhuyla direnen Güney Cephesi, Türk bağımsızlık mücadelesinin çok yönlü karakterini yansıtır.
Kurtuluş Savaşı'nda Doğu ve Güney Cephelerinin ŞekillenmesiKurtuluş Savaşı, Türk milletinin Anadolu'da bağımsızlık mücadelesi verdiği ve ülkenin dört bir yanında farklı cephelerde savaştığı bir dönemdir. Doğu ve Güney cepheleri, bu mücadelenin önemli aşamalarını oluşturur ve her biri kendine özgü koşullar altında şekillenmiştir. Doğu Cephesi'nin ŞekillenmesiDoğu Cephesi, özellikle Ermeni çetelerine ve onların destekçisi olan Ruslara karşı mücadele edilen bir cephe olarak ortaya çıkmıştır. Mondros Ateşkes Antlaşması'nın ardından Doğu Anadolu'da Ermeni devleti kurma çabaları artmış, bu durum bölgedeki Türk halkını tehdit etmiştir. TBMM, bu tehdidi bertaraf etmek için Doğu Cephesi'ni oluşturmuş ve Kazım Karabekir Paşa'yı bu cephenin komutanlığına atamıştır.
Doğu Cephesi'nin başarıyla sonuçlanması, TBMM'nin otoritesini güçlendirmiş ve batı cephesine kaynak aktarımı sağlamıştır. Güney Cephesi'nin ŞekillenmesiGüney Cephesi, Fransız işgaline ve onların desteklediği Ermeni çetelerine karşı verilen mücadel elerin yaşandığı bir cephedir. Mondros Ateşkes Antlaşması'nın ardından Fransızlar, Adana, Maraş, Antep ve Urfa'yı işgal etmiş, bölgedeki Türk halkı bu işgale karşı direnişe geçmiştir. Güney Cephesi, düzenli ordu birliklerinden ziyade Kuvayımilliye birlikleri ve yerel halkın örgütlü mücadelesiyle şekillenmiştir.
Güney Cephesi'ndeki mücadel eler, Ankara Antlaşması (1921) ile sonuçlanmış ve Fransızlar bölgeden çekilmiştir. Bu durum, Türk tarafının diplomatik bir zaferi olarak kayıtlara geçmiştir. Doğu ve Güney Cephelerinin ÖnemiDoğu ve Güney cepheleri, Kurtuluş Savaşı'nın genel seyrini etkilemiş ve Türk milletinin bağımsızlık azmini göstermiştir. Doğu Cephesi'nin kapanması, batıda Yunan işgaline karşı mücadele eden ordunun güçlenmesine katkı sağlarken, Güney Cephesi'ndeki yerel direnişler, ulusal mücadelenin halk tabanlı olduğunu kanıtlamıştır. Her iki cephe de Türk tarihinde önemli bir yer tutar ve milli bilincin pekişmesine hizmet etmiştir. |








.webp)




















.webp)

.webp)


.webp)


.webp)
.webp)







